Dijital Mülkiyetin Başlaması

Lesson 05 Hero Art Alpha

Bu sayfayı yazdırmadığınız sürece okuduğunuz kelimeler dijitaldir. Kolayca kopyalayıp başka bir yere yapıştırabilirsiniz.


İnternet (bağlı bilgisayarlardan oluşan küresel bir ağ) ve dijitalleşme (neredeyse tüm bilginin dijital, fiziksel olmayan biçimlerle kodlanması) birleşimi, bilgi çoğalması ve yayılımında bir patlamaya yol açtı.

Tarihin büyük bölümünde, mülkiyet fiziksel nesneler için geçerli olan, sahip (genellikle bir insan) ve nesne arasındaki kavramsal bir bağ olup sahibe nesneye sahip olma ve onu kontrol etme hakkı vermiştir.

Tarihin büyük bölümünde, mülkiyet fiziksel nesneler için geçerliydi; mülkiyet bir sahip (çoğu zaman bir insan) ve bir nesne arasındaki kavramsal bir bağdı, sahibe nesneye sahip olma ve onu kontrol etme hakkı veriyordu. Bu kanıt bir makbuz olabildiği gibi, bir senet veya bir tapu da olabiliyordu. Otomobiller, kemanlar, nakit para, evler, çekiçler, akvaryumlar ve çok daha fazlası sahip olunabilecek nesnelerdi. Bunların üretimi için tesisler, araçlar, çalışanlar, hammadde ve sermaye gerekiyordu.

Ortalama bir insanın bir otomobili, kemanı veya akvaryumu üretmesinin veya çoğalmasının kolay bir yolu yoktu. Fiziksel olmalarının getirdiği belirli özellikler nedeniyle bu nesnelerin üretilmesi ve çoğaltılması zordur.

Medya biraz farklı ve daha soyuttur. Bir kitap, bir kayıt veya bir VHS kaset bütünüyle fiziksel varlıkları için değil, içerikleri için değer verilen fiziksel nesnelerdir. Bunlara sahip olan kişi aslında içeriklerine erişimi satın alır. Bir kitap satın alırsanız, aldığınız şey yazıya erişimdir. Kitaplar başlangıçta el ile yazılır ve özel olarak eğitilmiş kişiler tarafından kopyalanırdı. Sonunda matbaa kitapların seri üretimini çok daha kolay hale getirdi. Yine de ortalama bir insan için kitap oluşturmak veya çoğaltmak kolay değildi.

Bunların hepsi, bilgisayarların gelişmesi ve dijitalleşme ile değişti.


Kompakt disk veya CD, ilk dijital kitle pazarı medyalarından biriydi; sahibine medya erişimi sağlayan fiziksel bir aracı temsil ediyordu.

Bir CD'nin sahibinin medyaya sahip olduğu ancak mesaja sahip olmadığı anlaşılır; bir CD satın aldıysanız diskin kendisi size ait olurken müziğin mülkiyet hakkı size ait olmaz. Müziği kopyalayıp dağıtmanıza izin verilmez.

CD ve ardından DVD, tarihte, dijital medya teknolojisinin kitle pazarına sunulabilecek kadar gelişmiş olduğu fakat ev bilgisayarlarının ve ağ teknolojisinin bunu paylaşacak kadar gelişmediği şaşırtıcı derecede kısa bir zaman dilimini temsil ediyordu.

Internet yaygınlaştıktan sonra bu tamamı ile değişti.

Engine 1

İlk DVD'ler ve oynatıcılar 1996 yılında kullanıma sunuldu ve sadece 15 yıl sonra, 2011'de Netflix streaming (veri akışı) ve DVD hizmetlerini resmi olarak ayırarak dijital tüketimde yeni bir çağ başlattı: streaming.

Kişisel bilgisayarlar ve internet geliştikçe büyük medya şirketleri büyük bir sorunla karşı karşıya kaldı: Fikri mülkiyetleri kopyalanıyor ve VHS çağından farklı olarak, son derece hızlı bir şekilde, büyük bir alana yayılıyordu. Ancak bu sorun onlara özgü değildi; her tür dijital eser anında, küresel çapta ve sonsuz sayıda kopyalanıp paylaşılabiliyordu.

Dijital para oluşturmak isteyenler dijital bir doların bir kopyasını yapıp iki kere harcayabiliyordu.

Bu, çift harcama sorunu olarak bilinir ve kripto para ağlarının çözdüğü temel sorundur.

Bitcoin ve Ethereum gibi kamuya açık ağlar küresel, açık, paylaşılan, merkezi olmayan bir veri tabanı oluşturarak ve kriptografiden yararlanarak, dünyanın çeşitli yerlerindeki ağ katılımcıları için neyin değer oluşturduğu ve bu değere kimin sahip olduğu konusunda hemfikir olacakları bir güven temeli olarak işlev görebilecek esnek sistemler yarattı.

Bu teknolojiler çift harcama sorununu çözer: Ethereum ağının yerel token'ı olan Ether'i (ETH) çoğaltamaz ve iki kez harcayamazsınız.

Validacion

Ağ protokolleri bu ağlarda dijital eserlerin çoğaltılamayacağı şekilde tasarlanmıştır.

Bu, etkisi hiç de abartılmayacak, dikkate değer bir gelişmedir: Dünyamız giderek dijitalleştikçe ve birbirine bağlı hale geldikçe kişisel, bireysel kontrol altında tamamen dijital nesneler oluşturma ve bunlara sahip olma yönünde emsali görülmemiş bir kabiliyet ortaya çıkmıştır.

Şimdiye kadar, dijital veriler ve dijital “mülkler” büyük ölçüde kurumsal silolara bölünmüş olarak saklanmıştır: Bir sosyal medya sitesine yüklediğiniz fotoğraflar bu sitede bulunur; bir oyunda toplanan öğeler o oyunda kalır; bir kredi kartından kazanılan ödül puanları kredi kartının bulunduğu ağın bir parçası olmaya devam eder.

Kripto ağları, bu silolar arasında bir bağlayıcı yapı ve bireyler için kendi dijital mülkiyetlerine sahip olup onları kontrol etme fırsatı sunmuştur.

MetaMask gibi cüzdanların yapmanıza yardımcı olduğu şey tam olarak budur.


MetaMask bu silolar halindeki kurumsal duvarlara sahip bahçelerden biri gibi değildir: Dijital öğelerinizi saklamaz veya tutmaz. Bunun yerine, varlıklarınızı ve kimliğinizi Ethereum gibi küresel, kamuya açık kripto ağlarında kontrol etmeniz için size doğrudan erişim hakkı verir.

Peki, kendi dijital varlıklarınıza sahip olduktan sonra ne tür şeyler yapabilirsiniz? Önümüzdeki birkaç derste, dijital mülkiyetin, self-custody'nin (emanet edilmeyen cüzdan) ve kimliğin nasıl bir araya gelerek merkeziyetsiz finans (DeFi), dijital koleksiyon öğeleri (NFT'ler) ve dijital kooperatifler (DAO'lar) oluşturduğuna daha yakından bakacağız.

Dijital Mülkiyetin Başlaması

  • Lesson 03 SideBySide 01
    01

    Web3 teknolojisi bana varlıklarım üzerinde dijital mülkiyet sağlar

  • Row 2
    02

    MetaMask gibi kripto cüzdanlar Ethereum gibi genel ağlardaki varlıklarımı kontrol etmek için bana doğrudan erişim olanağı sunar

  • Validacion
    03

    Web3, bireysel kontrol altındaki yeni bir dijital mülkiyet çağının habercisidir

Bir sonraki adıma hazır mısınız?

MetaMask'ı keşfedin
Learn